| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | something like adv. | gibi | ||
|
Within the European budget itself, we produced something like EUR 4.6 billion in this year's draft budget. Avrupa bütçesi içerisinde, bu yılın bütçe taslağında 4.6 milyar Euro gibi bir rakam ürettik. More Sentences |
||||
| General | something like prep. | kadar | ||
|
Sami kidnapped something like a hundred women. Sami yüz kadar kadın kaçırdı. More Sentences |
||||
| General | something like adj. | aşağı yukarı | ||
| General | something like prep. | kabilinden | ||
| General | something like prep. | yaklaşık olarak | ||
| General | something like prep. | ihtimal ki | ||